Yanılsama

Uykumla duvar saatim arasında gidip geliyorum. Saat kaç olursa olsun ya da tarih, her uyanışımda rüyalarımla beraber halaya duruyor zihnim. Sanki hayatın anlamı bulmuş, dilinin ucuna geldiği halde söyleyemiyormuş gibi.

Yine başladı kulaklarımla duyduğuma yemin edebileceğim anlamsız sorular. Perdenin arasından ağır ağır süzülen güneş, gerçek dünyanın yansımalarını yarım açılmış gözlerimin önüne sermişti. Beynim emir verdi. Artık uyan! Şimdi gerçeğe daha yakın sorular. Sorular cevabını almaya başlamıştı. Gözlerim daha da bir açıldı. Saate baktım. Kaçış yolu yoktu, tamamen şu andaydım. Ne sorular ne de rüyalar artık benimle. Artık benimle olan tek şey benim. Şimdi sorulacak tek bir soru var. Ya bunların hepsi bir yanılsamaysa?

Yorum bırakın