Bazenleri yaşanmış basit şeyleri dinlemek beni rahatlatır. Olayları dinlerken sanki o anı yaşıyor ve o anı yaşamaktan, başka şeyleri düşünmeye vakit bulamıyorum.
Bu yaşıma kadar duyduğum tek şeycesine dinliyorum. Bu olay yaşanmasa ya da bana anlatılmasa sanki hiç var olmayacakmışım gibi.
Ki böylesine bir hikaye, benim tüm içtenliğimle kabul ettiğim, daha önce hiç bağlanamadığım bağdaştıramadığım bu hayatta, bir halat görevi görüyor.
Yeni doğmuş bir bebeğin duyduğu ilk ses, uykudan uyandığında gördüğün ilk görüntü, aşkı hissettiğin ilk an gibi taze, yumuşacık ve ışıltılı tat.
Ve ben ilk defa benim, yalın haliyle en temizinden. Tepkiler, o an geliştiği gibi…
Aceleci ama yeterince.
Deniz üzerine uzanmak ve beklemek denizi. Bakalım nereye götürecek bendenizi.
